1- Öykü yazmaya ne zaman, nasıl başladınız?
Son çeyrek yüzyıldır öykü yazıyorum diyebilirim. Önce kalemle, son on yıldır da silgiyle.
2- Öykü türünü seçmede özel bir nedeniniz var mı? Öykü yazmanın kolay olduğunu düşünüyor musunuz?
Öykü yazmanın kolay olduğunu düşünmüyorum, öncesi ve sonrası olmayan çok dar bir alanda sarkıtmadan meramınızı anlatmanız gerekiyor.
3- İlk öykünüzün yayımlanma macerasını anlatır mısınız? Yayımlandığını gördüğünüzde neler hissetmiştiniz?
2009 yılında Ümit Kaftancıoğlu Öykü Ödülleri’nde mansiyon ödülü almış ve karma kitapta Bürokrasi adlı öyküm yer almıştı. 2011 yılında Lacivert adlı edebiyat dergisinde Mezarlık Hikâyeleri adlı öyküm yayımlanmıştı. Yarışmalar ve dergilerde kabul görmek beni heyecanlandırmış, doğru yolda olduğumu hissettirmişti.
4- Öykülerinizden dosya oluşturma fikri nasıl oluştu? Dosyanızı oluştururken nelere dikkat ettiniz? Belirli bir tema üstünden mi ilerlediniz yoksa farklı temaların oluşturduğu bir bütünü mü tercih ettiniz?
Öykülerim çeşitli yarışmalarda ödüller alıp Varlık ve YKY Kitap-lık gibi eski ve önemli dergilerde yayımlanmaya başlayınca, 2013 yılında dosya oluşturmaya başlayıp birkaç yayınevine başvuruda bulundum. Tematik bir bütünlüğe sahip değildi ilk öykü dosyam.
5- Kitap yayımlamak oldukça meşakkatli bir iş. Dosyanız okunmayabilir, okunsa bile uzun süre bekletilebilir, bekletilse bile birçok etmenden dolayı yayımlanamayabilir. Bütün bu durumlar gözünüzü korkuttu mu?
İlk başta süreçlere çok hâkim değildim, gözüm korkmamıştı ama sonraları hem yakın arkadaşlarımdan hem de kendi deneyimlerimden yola çıkarak şunları ekleyebilirim; çoğu yayınevi dosyanızı aldık diye geri bildirim vermez (otomatik yanıt dahil).
Dilek kuyusuna taş atıp dileğinizin olmasını beklersiniz. Dosyanızla ilgili 3-6 ay içerisinde dönüş yapılacaktır yazısı bazılarının web sitelerinde vardır. Ve genellikle ret yanıtını da vermezler. Bunları görüp yaşadıktan sonra bir Budist rahibin dinginliğine ulaştım.
6- Çok fazla yayınevi var. Yayınevini belirlerken nelere dikkat ettiniz? Hedefinizde bir yayınevi var mıydı?
Birkaç yayınevi vardı, uzun bir süre bekledikten sonra olumlu dönüşler oldu ama yayınlanma tarihleri sürekli ötelendi maalesef. Daha çok öykü kitabı yayımlayan yayınevlerini odağa aldım. Şu anki yayınevimden de son derece memnunum.
7- Öykü yazmaya yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir? Yola çıkmadan önce çantalarına neler koymalarını isterdiniz?
Anksiyeteniz varsa, çabuk hayal kırıklığına uğrayıp kısa sürede pes ediyorsanız, bu kulvara ayak basmadan önce bir kez daha düşünün derim. Çağdaşlarını ve klasikleri mümkün olduğunca okumalarını salık veririm. Çöp kutusu ile yakın arkadaş olsunlar, öykü gerçekten kalemden çok silgi ile yazılıyor. Bir de benim gibi akıl verip duranları yarım kulak dinlesinler, herkes kendi yolunu, patikasını kendi yaratıyor.
Comments